Camera obscura (Latince'de "karanlık oda" anlamına gelir), ışığın küçük bir delikten (genellikle bir iğne deliği) geçirilerek karşı taraftaki yüzeyde (bir duvar, perde veya kağıt üzerinde) dış dünyanın ters bir görüntüsünü oluşturduğu optik bir cihazdır. Bu prensip, fotoğraf makinesinin ve fotoğrafçılığın temelini oluşturur.
Çalışma Prensibi: Işık, iğne deliğinden geçerek doğrusal bir şekilde ilerler. Bu delikten geçen ışık demetleri, karşı yüzeyde dışarıdaki sahnenin ters ve baş aşağı bir görüntüsünü oluşturur. Görüntünün netliği, deliğin boyutu ve yüzey arasındaki mesafeye bağlıdır. Daha küçük bir delik daha net bir görüntü sağlarken, daha az ışık geçirir.
Tarihçe: Camera obscuranın ilkel formları antik çağlara kadar uzanır. İlk yazılı açıklamalar Aristoteles ve Mozi tarafından yapılmıştır. Orta Çağ'da Arap bilim insanı İbn-i Heysem bu prensibi detaylı olarak açıklamış ve ışık teorisine katkıda bulunmuştur. Rönesans döneminde sanatçılar tarafından çizim ve perspektif çalışmalarında kullanılmıştır.
Kullanım Alanları:
Modern Uygulamalar: Camera obscura prensibi hala bazı eğitim ve sanat projelerinde kullanılmaktadır. Ayrıca, bazı fotoğrafçılar ve sanatçılar, bu basit optik cihazı kullanarak deneysel çalışmalar yapmaktadırlar.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page